{ "title": "Arap Tavşanı", "image": "https://www.tavsan.gen.tr/images/arap-tavsani.gif", "date": "19.01.2024 05:24:13", "author": "Serpil Köseoğlu", "article": [ { "article": "
Arap tavşanı, çok fazla bilinen bir tavşan türü değildir ve ilk karşılaştığınızda ne olduğunu bir tülü kestiremezsiniz. Kulakları tavşan gibi, arka ayakları kanguru gibi, fare gibi gövdesi olan Arap tavşanı nesli tükenmekte olduğu için Kırmızı listede olup koruma altındadır.

Kocaman gözleri, kum renginde yumuşak kürkü ve yaklaşık boyunun iki katı uzunluğunda kuyruğu olan bu hayvan yüksek ihtimalle çok iyi sıçradıkları için tavşana benzetilmiştir. Rengi koyu sarımsı kahvedir. Ön ayakları küçüktür ve ön bacakları atlayabilmesi için uzamıştır.7-8 santimlik vücudunun yaklaşık iki olan kuyruğu, havadayken dengesini sağlar. Uzunluğu 11 cm kuyruğu 17 cm'dir.

Arap tavşanı gececil bir kemirgen türüdür. Gündüz pek görünmez., Jerboa olarak da bilinir. Arap ülkelerinde genellikle Suriye'de avlanır ve yenilir. Ülkemizde tarım nedeniyle sayıları azalmıştır.

Arap Tavşanı Habitatı

Bitki örtüsü cılız ya da bozulmuş, seyrek otlu, zemini sert, 350-2600 metre yüksekliğe kadarki alanlarda yaşayabilirler. Yuvasını toprağın üzerinde yapar fakat; yaşayacağı yer bataklık ise yuvasını kuru kalması için otların-çalıların arasına kurar.

Arap Tavşanı Dağılışı
Arap Tavşanı Beslenmesi

Çeşitli otsu bitkiler, unların sürgüleri ve meyveler ile beslenirler. Dişleri çok kesicidir. Yiyeceği tohum ve böcekleri ararken ya tavşan gibi dört ayağıyla ya da kuyruğundan destek alıp arka bacakları üzerinde zıplayarak yürürler.

Arap Tavşanı Biyolojisi

Arap tavşanı toprağın altıda 3 metre kadar oyuklar oyar ve sıcaktan korunmak için günün büyük ölümünü yuvasını kurmak için ayırır. Kışın 6 ay boyunca uyur, kış uykusunu uyuduğu yer, don olayını altındaki küçük bir yeraltı inidir. Arap tavşanı buraya süzülerek iner. Artık ilkbahar ortalığı ısıtıncaya kadar derin uykusundan uyanmaz. Bölgelere göre kız uykuları değişiklik gösterir.

Çiftleşme zamanları mayıstır. Dört, eş bazen de dokuz yavru otuz gün sonra terin altındaki bir yuvada dünyaya gelirler. Bunlar doğuşta sadece 1 gram olup büyüklerine hiç benzemezler. Yavrular doğduklarında tüysüzdürler ve yalnızca ön ayakları üzerinde sürüklenerek yürürler. Çıplak ve kör olalarından başka bıyıkları yoktur. Kuyrukları da nispeten kısadır. Üç hafta sonra gözleri görmeye ve kulakları duymaya başlar. 2 yıl yaşarlar.
" } ] }